20120617

Ayrılıklılık ? ? ?

Nefesim daralıyor. İçimde bir ateş yanıyor. Kor düştü derler ya hani benim yüreğime kor değil bir yanardağın lavları sıçradı. Çok acıyor. Canım öyle bir yanıyor ki bu acıyı ne tarif edebiliyorum ne de dindirebiliyorum.

Bugün aylardır planladığım mutluluğun yanı sıra aklıma gelmeyen ayrılığı birlikte yaşıyorum. Bir saat önce bu yazın sıkıntılı yanını atlattım demişken düştü lavlar yüreğime. Bu sözleri söylerken aynı gün içinde açık kalp ameliyatı olacağımı nereden bilebilirdim ki.

Biliyorum, benim mutlu olmaya hakkım yok. Lanetliyim, yanlış yüzyılda bile doğmuş olabilirim. benim duygularımı düşünen yok. Başkaları üzülmesin diye üzülen tarafım ben. Başkalarına zarar gelmemesi için gerektiğinde öne atlayan bazense öne itilen kişiyim.

Dün ben İstanbul'a gideceğim diye son kez buluşmuştuk bende yanlışlıkla son buluşmamız bu dedim sende bana kızmıştın ya hani ne sonu bu sadece sen gitmeden son buluşmamız diye. Demek ki Allah gerçekten bazen söyletiyormuş.

Artık yalnız biriyim ben. Kalbini aldırmış, hissiz, aslında hisli ama tek bir şeyi algılayabiliyorum.
Acı
Ben tam bunları yazdıktan sonra bir mesaj geldi. Sevgiliden. Açtım. Annene ayrıldığımız söyle demiştin ya bende o mesajları o yüzden onun karşısında yolladım. Anlamıştın değil mi? Sonra bir mutluluk :D

20120614

İsimsiz aşklar

Kalbi sızlıyordu minik kızın. Duvarın dibine oturdu ağlamaya başladı. Annesinden ayrıldığı yetmiyormuş gibi bu kez de anneannesini almıştı Allah Baba. Allah baba kötü değildi. Anneannesi hep öyle söylerdi.

Küçük kız olanları düşündü. Aklına lanetlendiği geldi. Kesinlikle o doğmaması gereken bir çocuktu. Anne babasının bir gecelik zevkiydi. Barda tanışılış bir baba nasıl bulunabilirdi. Bulsa bile ona baba denilir miydi? Kıza teyzesi baktı. Onu büyüttü. Sonra yıllar sonra kız artık teyzesinden ayrılma vaktinin geldiğini anladı. Çünkü artık büyümüş ve kendine bakabileceği işini bulmuştu.

Minik kız asla aşık olmamıştı. İş yerinde ki kızlar her hafta sevgilileriyle çıkarken kız hafta sonlarını da evinde çalışarak ya da mezarlığa giderek geçiriyordu.

Bir gün iş yerinde ki bütün kızlar bir adamdan bahsetmeye başladılar. Adama hakkında çok şey konuşuldu kız hiçbirini duymadı bile. Umurunda değildi.

Sonra bir gün depoya indiğinde biriyle karşılaştı iş icabı selam verdiler birbirlerine. Çocuk kızdan hoşlanmıştı ama ona göre basit bir hoşlanmaydı bu yani o öyle görüyordu. Sonra kızı sürekli görmeye başladı. Kız adama aşık olduğunu fark etmemişti bile. Ama onunla konuşurken hep midesi bulanırdı.Rüyalarında birbirlerini gördüler hep hatta kız bir keresinde sabahleyin adamı gördüğünde gülmeye başladı çünkü adam rüyada ki kıyafetleri giymişti.
Günlerdir evde oturuyorum. Canım sıkılıyor dışarı çıkmak, gezmek, dolaşmak istiyorum fakat malesef çok sıcak. İnsanın işi gücüde olmayınca pinekleme moduna geçiyor tabii.

Bugün sarı oje sürdüm her gün farklı bir renk  deniyorum. Mesela dün de pembeydi. Yağmur ablam  yarın akşam otobüse binecek sanırım. Sıkıntılarım bitiyor. Tabii daha erken gelseydi ben çoktan İstanbuldaydım. O da ayrı  bir mesele.

Bu arada flormarın pretty ojelerden açık renk olanları -şu an tırnağımdaki sarı gibi- hiç güzel değil resmen tırnağım görünüyor. Ayrıca iki kat sürünce de olmuyor.

Ptt de iyice azıttı iki günde gelmesi gereken kargo bugün hala gelmedi.

20120607

Kaybettiğime

Artık olmayan birisisin diyemiyorum sana. Sen yoksun diyemiyorum. Çünkü sen yoksun. Gittin dostum. Erkenden bıraktın gittin. Yokluğunda bor yılı doldurduk. Hala her gün aklımdasın, dilimdesin, kalbimdesin. Gitmeden bir önce ki gün seninle çok güzel bir piknik yaptık tüm yakın dostlarımız bizimleydi. Seni çağırmak istememişlerdi. Benim içime bir şey düştü ya dedim bir gün onu çağırmadığımıza pişman olursak. Ve herkesi ikna ettim senin gelmen için.
Kardeşim hani o gün bana yanlışlıkla koşarken sarılmıştın ya ilk ve son kez sarılmıştın bana. Eğer bir gün sonra böyle bir şey yaşayıp bizden ayrılacağını ve seni bir daha sadece rüyalarımda göreceğimi bilseydim. Sıkı sıkı sarılırdım sana.

Hani o gün yağmur yağmıştı biz çarşıdan gelirken sende bize örtüden şemsiye yaparak gelmiştin ya kardeşim işte her yağmur yağışında aklıma geliyorsun. O örtüyü her görüşümde sen yanımda bitiveriyorsun sanki.

Bugün sana mesaj atmak geldi içimden. Telefon numarana uzun uzun baktım. yazdığım mesajı yollasam da kimse okumayacaktı biliyordum. O yüzden yollayamadım. Ama biliyorum sen bizim içimizde senin için hissettiklerimizi biliyorsun.

Seni hiç unutamayacağım. Derim ya hep eksilerek çoğalıyoruz. Sen sonsuza kadar eksilen tek kişi oldun. İnşallah son kişi olursun canım kardeşim. Dayanılacak bir acı değil çünkü. Neyse kardeşim bizi bir yerlerden izliyorsun eminim ki. Seni çok özledim. Sen çok iyi bir kardeş oldun bana...

20120603

Öyle bir zamanda gelmeli ki;

Aşk öyle bir zamanda gelmeli ki vazgeçmek mümkün olmasın.
Unuttuğumu sandığım anda gelmeli ki bütün ruhum titremeli
Düşen bir yaprak gibidir aşk;
Biliyorum yalnızlıgın soğuk kaldırımlarını
Biliyorum ey aşk hiçbir zaman gelmeyeceksin bana
Gelsen ne iyi olurdu kim bilir?
Bütün kainata sözümü geçirsem de
Aşka sözü geçirmek ne mümkündür?
Her sararan yaprağında ardında bir ayrılık hüznü yatar.

Öyle bir zamanda gelmelisin ki
Bütün zamanı durdurmalısın bence
Zamana yenik düşmemeli insan
Rüzgarla düşen yaprak gibidir aşk
Her anımı seninle yaşıyorum.
Son bahar gibisin;

Öyle bir zamanda gelmeliki aşk bütün duygularım yeşermeli.


                                                           AKARA
p.s. şarkısı da benden olsun tık tık tık


Sevgiliyle geçen güzel birkaç günün ardından kendime geldim. Eski yazılara baktım da ne kadar mutsuz şeyler paylaşmışım. Haziranın 15 inde Yağmur Ablam gelecek buraların tozunu atıp İstanbul'a gideceğiz. Çok heyecanlıyım. Benim kardeşim ablam veya abim yok.
Ama Yağmur Abla benim gerçek ablam gibidir. Tek farkı aynı anne babadan olmayışımız. 

O gelince sizi fotoğraflara boğacağım :) Öperim :)

20120602

Uçurtma Avcısı

Kitap fuarından aldığım Uçurtma Avcısını çok çabuk okuyup bitirdim. Bunda grip olmamın da etkisi vardı tabii ama kitap akıcıydı. Betimlemeler bazen sıksa da iki günde bitirdim.

Uçurtma Avcısını okurken bir Türk filmi izliyormuşum hissine kapıldım. Bazı yerlerinde bu kadar da olmamalı dediğim oldu. Kahramanları çok sevdim Emir'e bazen kızdım. 

Genel olarak beğendiğim bir kitap. Kahveyle iyi gidenlerden.
Bu da benim kitap için seçtiğim şarkı tık tık tık.

P.S : Kitabın filmi de çekilmiş şimdi çıkıp onu aramaya gidiyorum :)