20120711

Şu an bu yazıyı İstanbul'un beyaz atletli adam manzaralı herhangi bir balkonundan saat 18:40 sularında mevsimi geçmiş kiraz, önce damacanaya ardından sürahiye ve sonradan da bardağıma doldurulmuş su ve bir adet turuncu Rubenis kalem sponsorluğunda yazıyorum. Her gün milyarlarca insan bloguma girip çıktığından olsa gerek Rubenis bana kalem yolladı. Neymiş ben yazarsam herkes o kalemden alırmışım. İyi dedim yazayım bari. Şkaya yaptım kitapçıdaki çocukla iki saat bir yazar hakkında sohbet edince çocuk çıkarken verdi. Çokta sevimli bir kalem. Üstüne basa basa söylüyorum "kalem".  Kırıldı basmayaydım iyiydi.


Sınav stresi salaklığını çoktan geçip aylaklama moduna geçtim. Şu an tek bir amacım var memlekete dönmek. Yok anam yok İstanbul'da 14 yıl yaşadım ama hiç bana göre değil :D

Yasal Uyarı: Sayın seyirciler 40 yaşıma 23 yıl var.


İstanbul'da doğmak büyümek güzel ama yaşamak çok şeyimsi. IIııı buldum kölemsi. En başta yolların kölesi oluyoruz İstanbul'dayken. Başka sebebe ne hacet.

Allah herkese bizde olmayan çok güzel bir klima nasip etsin ama elektriksiz çalışandan.

P.S: Öyle bir klima bulan bana ulaşsın.

20120707

Bugün annemi çok üzdüm. Özür dilerim annem.

20120705

Annemler sınav onların umrunda değilmiş gibi davranmaya çalışırken kalbimi kırıyorlar. Ama farkında bile değiller.

20120703

Melda vol 2

Adem yani benim babam anneme çok güzel bir evlenme teklifi yapmış. Düğünleri çok güzel bir köy düğünü olmuş. Davullar çalmış zurnalar susmamış. Annemle babamın fazla eşyası yokmuş ama babam çıkmış İstanbul'a gelmiş. Aslında gelmek istememişlerde babaannemin baskıları ikisini de yıldırmış. Babaanem baskı yapmakta haklıymışta. Tabii yani aslında bence hiçte haklı değil. Annemin üç yıl boyunca çocuğu olmadığı için babaannemler annemi dövmeye kalkmış. Yani öyle kendileri dövmemişler ama dövdürmek için ellerinden geleni yapmışlar. Babam dövmüş annemi azcık. Ama babam odaya girdiklerinde duvarlara vurup anneme bağırttırmış çoğu kez. Benim babam akıllı adamdır.

Annem kısa zaman sonra hastalanmış. Köyde ki yöntemlerle iyileştirmeye çalışmışlar. Hocalar çağırılmış. Annemin altınlarını hocalar çalmış. Tabii babam bu sırada gurbette annem için para kazanıyor.

Sonra annemi yemek yemediği için doktora götürmüşler tabii annemi orada bırakmak zorunda kalmış dedem. Merkezdeki hastaneye götürmüş annem o hastanede 20 gün tek başına kalmış. Bu sırada yaşlı bir doktor ve eşi anneme çook yardım etmişler. Allah onlardan razı olsun. Anneme yardım eli uzatmışlar ama benim annem köylü kadını öyle şeyler bilmez ki.

Dedemin annemi emanet ettiği bir hemşire varmış orada. Doktor anneme eve ne yerse getirdiği için hemşire annemi giydirirken uyarmış. Annem de babam kızar diye korkudan adamı terslemiş.

Sonra o hemşire dedemlere haber vermiş. Dedemler, annemi almaya gelmişler.

Devamı daha sonra belki :)
Annem geldi :) çook mutluyum :)
 İnsanın evi gibisi yok. :)

:)

20120702

Sınav dönemine girmek gerçekten çok kötü oluormmuş. Günlerdir sıkıntıdan patlıyorum. Ve bir gram ders çlışma isteğim yok. Ama çalışmam lazım blog kesinlikle çalışmam lazım.
Ergenliğe girmediğimi düşünüyorudum. 17 yaşındayım ilk ergenlik sivilcem çıktı :D burnumun dibinde :D yani ucunda...